GÜNÜN SORUSU

“Öleceğini bilerek yaşayan tek canlı insandır,

O da hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar.”

– Necip Fazıl Kısakürek

Dünya garip, dünya; zaman garip bir zaman…

Esasında dünyayı da zamanı da garipleştiren, öleceğini bilerek yaşayan ama hiç ölmeyecekmişçesine yaşamaya çalışan insan… Dostuna taş niyetine dikenli gül atan insan… Hani Pir Sultan Abdal’a, “Şu ellerin taşı hiç bana değmez; ille dostun bir tek gülü yaralar beni.” sözünü söyleten, yazdıran insan…

Basit yaşamak yerine hırsına yenik düşüp gereğinden fazla konfor arayan, elindekilerle mutlu olmayıp daha fazlası için hayat boyu debelenen ama nasibin ötesine geçemeyen insan… Küçük şeylerle mutlu olmasını bilmeyen, çözümün bir parçası olmak yerine sorunun bir parçası olup sorundan yakınan insan… “Hayat zor, baba ya!” diye gezen ama hayatı kendisinin zorlaştırdığının farkına varamayan insan…

Hayatı, dışarıdan çok bilinmeyenli denklem gibi görüp çözemeyen, gözünde büyüten insan… Oysaki hayat, bakkal hesabı gibi; ne alırsan, hesabını verirsin. Ataların da dediği gibi: “Ne ekersen, onu biçersin.” Rüzgâr ekersen, fırtınadan başka bir şey bekleyemezsin… Eğri oturup doğru konuşalım Dünya garip, dünya; zaman garip bir zaman peki o dünyanın içinde  bu çerçevede yaşayan insan çok mu normal? Bu çerçevede yaşayan insan profilinin bunda hiç mi payı yok?

Alın işte hepimize günün sorusu…

Bu yazıya Kayserihakimiyet2000.com adresi üzerinden ’de ulaşabilirsiniz 

Related posts

Leave a Comment